Osmanlı İmparatorluğu’nun Zafiyeti ve İsyanlar
Yunanistan’ın 1821 yılında başlayan ayaklanması, aslında Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıfladığı dönemde gerçekleşti. Batı’daki teknolojik ilerlemelerin gerisinde kalan Osmanlı, hem dış savaşlarla hem de iç isyanlarla karşı karşıya kaldı. Bu dönemde Balkanlarda birçok isyan çıktı ve Mora Yarımadası’nda bağımsızlık yanlıları güç kazandı.
Tripoliçe Katliamı ve Dehşet Veren Tanıklıklar
1821 isyanının merkezlerinden biri olan Tripoliçe’de yaşanan katliam, tarihe kara bir leke olarak geçti. Rum çetelerinin gerçekleştirdiği vahşet, ABD’li yazar McCarthy ve diğer Avrupalı tanıklar tarafından tüyler ürpertici detaylarla anlatıldı. Şehirde yaşayan Türkler ve Yahudiler acımasızca katledildi, kadınlar ve çocuklar işkence gördü.
Batılı Yazarların Gözünden İsyan ve Soykırım
Batılı yazarlar, 1821 Yunan isyanını ve sonrasındaki vahşeti çarpıcı bir şekilde anlattılar. İngiliz yazar William St. Clair ve diğerleri, Rumların Türklere karşı işlediği vahşeti belgelerle ortaya koydu. Avrupalı subayların tanıklıkları ve tarihi belgeler, Mora’da yaşanan katliamın boyutlarını gözler önüne serdi.
Mora Katliamı ve Tarihin Kıyısına İtilen Gerçekler
Mora’da yaşanan Türk katliamı ve soykırım, yıllar boyunca üzeri örtülmeye çalışılan bir gerçek oldu. Yabancı kaynaklarda yer alan tanıklıklar ve belgeler, o dönemde yaşanan dehşeti adeta resmetti. Yunanistan’ın bugünkü milli marşında Türklere karşı işlenen vahşetin övüldüğü, katliamın meşrulaştırılmaya çalışıldığı bilgiler de gün yüzüne çıktı.
Sonuç olarak, 1821 Yunanistan katliamı tarihe gömülmeye çalışılan dehşet verici bir olaydır. Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflığı ve Rum çetelerinin vahşeti, binlerce masum insanın hayatına mal oldu. Bugün bile tarihin karanlık sayfalarından biri olarak hatırlanmaktadır.